AKP'nin yabancı hekim istihdamı: Düşük ücret, güvencesiz çalışma

  03.09.2019   3098 okunma   

Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, kamu dışı aile hekimliklerinde sözleşme imzalayan her 10 doktordan 7'si yabancı uyruklu oldu.

İTO Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, AKP'nin yabancı hekim istihdamını hekim emeğini ucuzlatmak için kullanıldığını belirtiyor.
Kamu dışı aile hekimliklerine Ekim 2018'den bu yana atanan 200 doktordan 137'si yabancı uyruklu.

Sağlık Bakanlığı'nın düzenli olarak açıkladığı "Aile Hekimliği Ek Tercih ve Yerleştirmesi" sonuçlarına göre, kamu dışı aile hekimliklerinde sözleşme imzalayan her 10 doktordan 7'si yabancı uyruklu oldu.

DW Türkçe'den Pelin Ünker'in haberine göre, İstanbul Tabip Odası (İTO) Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip bakanlığın yabancı hekim istihdamını hekim emeğini ucuzlatmak için kullandığını söyledi.

Habere göre, yabancı uyruklu doktorlar aile hekimliklerinde sözleşmeli olarak çalışıyor ve kadrolu doktorlara göre daha düşük ücret alıyor. Özel sektörde de yabancı uyruklu doktorlar asgari ücretin biraz üzerinde, çok düşük ücretlere çalıştırılıyor. Türkiye'de doktorların 6 yıllık eğitim sonucu aldığı diplomasını kullanması için mecburi hizmet yapması gerekirken, aile sağlığı merkezlerine sözleşmeli olarak atanan yabancı uyruklu doktorların mecburi hizmet yükümlülüğü bulunmuyor.

YABANCI UYRUKLULARIN DURUMU DA FARKLI DEĞİL

Saip'in verdiği bilgiye göre, Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği koşulları sağlayan yabancı doktorlar, özel hastanelerde çalışabiliyor. Yabancı uyruklu doktorlar geçilmesi gerekli olan denklik sınavının çok zor olduğunu belirtiyor. DW Türkçe'ye konuşan bir diş hekimi Suriyeli Halil Hüseyin, beş yıldır Türkiye'de ikamet ettiğini ancak iki kez denklik sınavına girse de denklik belgesini alamadığı için bir dernekte çalıştığını belirtiyor. Bakırköy'de bir sağlık merkezinde çalışan bir başka yabancı uyruklu doktor ise kendisinin Türkiye'de eğitim gördüğünü, eşinin ise denklik belgesi alamadığı için çalışmadığını anlatıyor.

Meselenin yabancı düşmanlığına dönmemesine ve Türkiye'den yabancı ülkelere giden doktorların da aynı koşullardan çalışabildiğine işaret eden Saip, "Mühim olan işin ehli olmak ve gerekli eğitimi ve beceriyi yetkin bir kurumdan almak" diyor.

GÜVENLİK SORUŞTURMASI BARİYERİ

Haberde görüşlerine yer verilen Dr. Celal Biçici de, 2017 sonunda kamu dışı aile hekimliğine kabul edildiğini, ancak OHAL kapsamında çıkarılan güvenlik soruşturması sonucunda atamasının gerçekleşmediğini anlatıyor. Kendisine gönderilen raporda "Eşi ve oğlu terör örgütlerine yakın derneklerle ilişki içinde bulunmaktadırlar" ifadesinin yer aldığını belirten Biçici, "Herkes kendinden menkuldur. Normal hukuk kurallarına göre eşini çocuğunu bağlamaz. Suç bireyseldir" diyor. Konu hakkında idare mahkemesinde dava açtığını söyleyen Biçici, kendisinin başvurduğu dönemde kamu dışı aile hekimliği için çok sayıda yabancı uyruklu doktorun kabul edildiğini ifade ediyor.

kaynak: haber.sol.org.tr/27.08.2019