Özel hastanelerde ölümüne çalışma

  24.02.2018   903 okunma   

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) İş Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişlerin 2016 yılında 267 özel hastanede gerçekleştirdiği, Özel Hastane İşyerlerinde Çalışma Ortam ve Koşullarına Yönelik Programlı Teftiş Sonuç Raporu’nu, Başkanlığın sitesinde yayınladı. Söz konusu teftiş kapsamında ulaşılan 267 işyerinden, 256’sı “Çok Tehlikeli” sınıfta, geri kalan 11 tane işyeri ise “Tehlikeli” sınıfta yer aldığı aktarıldı.

Raporda bu işyerlerinde çalışan 69 bin 102 kişiye ulaşıldığı, bunlardan 25 bin 813’ü erkek, 43 289’u kadın olduğu belirtildi. Çalışanların 1146’sı kısmi süreli, 2’si çağrı üzerine çalışması dikkat çekerken, çalışanların 8 bin 202’sinin doktor, 28 bin 86’sının sağlık personeli, 9 bin 429’un yardımcı sağlık personeli ve 19 bin 51’nin diğer personel (temizlik, güvenlik) ve 5 bin 334’ünün de  büro personeli olduğu kaydedildi. Çalışanların ücretlerine ilişkin “67 bin 759 kişiye aylık, 3 bin 802 kişiye günlük ve 23 kişiye de saatlik ücret veriliyor. 28 bin 673 kişi asgari ücretle çalışıyor” bilgisi paylaşıldı.

İşyerlerinde 4857 sayılı İş Kanunun yönünden tespit edilen aykırılıklar şöyle sıralandı:

– 6 işyerinde 52 işçiye eşit davranma ilkesine aykırı davranıldı. Eşitsizlik uygulamasının az olmasının sektörde çalışan işçilerin eğitim seviyelerinin yüksek olmasından (genellikle lise ve üstü) kaynaklandığı değerlendirildi.

– 186 işyerinde 14 bin 730 işçinin ücretleri ya kasten ödenmedi ya da eksik ödendi. ücretin kasten zamanında ödenmediği veya eksik ödendiği, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin mahsup edildikten sonra geri kalan ücret tutarının tam olarak ödenmemesi olduğu belirlendi.

– 227 işyerinde 22 bin 452 işçinin fazla çalışma ücretleri ya ödenmedi ya da eksik ödendi. Durum tespit edilirken çalışanların sağlığının da hiçe sayıldığı belirlendi. Özellikle özel sağlık kuruluşlarında radyoloji birimlerinde röntgen ve manyetik rezonans gibi iyonlaştırıcı radyasyonla teşhis, tedavi vb. işlerde ve işyerlerinde çalışan işçilerin yasal sınır olan 35 saatten fazla çalıştırıldığı ortaya çıktı. Çalışanların yasal sınır saatinin üzerinde çalışması, onların kronik hastalıklar ya da kansere yakalanması anlamına geliyor.

– 49 işyerinde 5 bin 967 işçiye onayı alınmadan fazla mesai yaptırıldı. 18 işyerinde çalışan 2008 kişi yıllık sınır olan 270 saatin üzerinde fazla mesai kaldı. 115 işyerinde 13 bin 91 kişinin yıllık izni ya kullandırılmadı ya da eksik kullandırıldı.  113 işyerinde 13 bin 458 kişi gece çalışma sınırı olan 7,5 saatin üzenden çalıştırıldı.  117 işyerinde 14 bin 581 kişinin gece ve gündüz postaları mevzuata uygun olarak değiştirilmedi ve hatta 27 işyerinde çalışan 1964 kişi en az 11 saatlik dinlenme hakkını kullanmadan diğer postada çalışmak zorunda kaldı. Teftişi yapılan işyerlerinden 171 işyerinde çalışma sürelerine ilişkin yönetmeliklere muhalefet edildiği, yani işçilerin sürekli olarak haftalık 45 saatten fazla çalıştırıldığı, 3 işyerinde denkleştirme hükümlerine aykırı davranıldığı, 58 işyerinde ara dinlenmesi hükümlerine aykırı davranıldığı ve 113 işyerinde de işçilerin onayı alınmadan gece 7,5 saatten fazla çalıştırıldıkları belirlendi.

– 4 işyerinde 4 kişinin çocuk ve genç işleri gece çalıştırmak veya ilgili yönetmelik hükümlerine aykırı şekilde çalıştırıldığı belirlendi.

HASTANEDE YAŞAM RİSKİ
Yapılan teftişlerde işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden da aykırılıklar belirlendi. İşyerlerindeki kompresörün, paratoner tesisatının, elektrik tesisatının, topraklama tesisatının ve sulu yangın söndürme sistemlerinin periyodik kontrollerinin yapılmadığı tespit edilirken, ” işverenlerin iş ekipmanları ve kullanımına yeterli önemi vermediği anlaşılmaktadır” diye teftiş raporuna not düşüldü. İşyerlerinin acil çıkış yollarında engellerin bulunduğu, kaçak akım rolelerinin bulunmadığı görüldü.

Teftişte kanser hastaları tedavi edilirken, bu hastaları tedavi eden sağlık çalışanlarının kendilerinin kanser riskiyle karşı karşıya kaldığı tespit edildi. Müfettişlerinin raporuna göre teftiş yapılan özel hastanelerin kemoterapi ünitelerinin bazılarında kullanılan ilaç dolu infüzyon setlerinde ilaç sızıntısı meydana geldiği ve o bölgede çalışanların sağlığına risk altında. Çalışanların kanser ilaçlarına maruz kalması, başta kanser olmak üzere kısırlık, cilt sorunları, organlarda toksik etki, adet düzensizlikleri ve saç dökülmesi gibi ciddi sorunlara yol açıyor. Yine raporda, azot protoksit tüp bölümünde ise gaz algılama sistemi bulunmaması nedeniyle meydana gelebilecek sızıntıların tespitinin yapılması mümkün olmadığı belirlendi. Müfettişler gerekli uyarıları yaparak bu durumları düzelttirdi. Ayrıca bu özel hastanelerde, mikrobiyoloji laboratuvarlarında kültür ekimi sırasında kullanılan gram boyalarının kullanımı bittikten sonra lavabolara dökülerek doğrudan kanalizasyona karışmakta olduğu, müfettişlerin teftiş raporuna not düşüldü.


Kaynak: meslekhastaligi.net / 24.02.2018