Mayıs ayında en az 119, Yılın ilk beş ayında ise en az 707 işçi yaşamını yitirdi

  08.06.2016   1897 okunma   
Balçınlar Madencilik, Avon, Avcılar Belediyesi, Başkurt Motor, Tor Demir, DEDAŞ… 
Yaşamak için Direnİşçi…
Mayıs ayında en az 119, Yılın ilk beş ayında ise en az 707 işçi yaşamını yitirdi
 
Öncelikle bugün 3 Haziran… İşçi sınıfının şairinin, Nazım Hikmet’in ölüm yıldönümü… Saygıyla anıyoruz…
 
Türkiye işçi sınıfına selâm! 
Selâm yaratana! 
Tohumların tohumuna, serpilip gelişene selâm! 
Bütün yemişler dallarınızdadır. 
Beklenen günler, güzel günlerimiz ellerinizdedir, 
haklı günler, büyük günler, 
gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan, 
ekmek, gül ve hürriyet günleri.
 
Türkiye işçi sınıfına selâm! 
Meydanlarda hasretimizi haykıranlara, 
toprağa, kitaba, işe hasretimizi, 
hasretimizi, ayyıldızı esir bayrağımıza.
 
Düşmanı yenecek işçi sınıfımıza selâm! 
Paranın padişahlığını, 
karanlığını yobazın 
ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına selâm!
 
Türkiye işçi sınıfına selâm! 
Selâm yaratana!
 
***
 
Balçınlar Madencilik, Avon, Avcılar Belediyesi, Başkurt Motor, Tor Demir, DEDAŞ… Ülkemizin dört bir yanında farklı işkollarında işçilerin hak arama mücadeleleri sürüyor. Onlar tüm işçi sınıfı için direniyorlar. Bu ve sayamadığımız, bilmediğimiz bütün işçi direnişlerini selamlarız. Raporumuzda kısaca bu direnişlerden Balçınlar Madencilik, Avon ve Avcılar Belediyesi işçilerinin hikayelerine değinmek istiyoruz…
 
 
 
Balçınlar Madencilik direnişi: Zonguldak’ın Kilimli ilçesindeki Balçınlar Şirketi’ne ait maden ocağında çalışan, 4 aydır maaşlarını alamayan ve şirket kayyum devredildiği için gelecekleri, alacakları belirsizleşen maden işçileri açlık grevi eylemi başlattı. Evet, AKP’nin Yeni Türkiye diye tarif ettiği tam da bu. İşçiler artık çalışmaları karşılığı olan maaşlarını ancak açlık grevi yaparak alabiliyor. Bu süreçte birçok işçi hastaneye kaldırılırken, desteğe gelenlere polis barikatı kuruldu. Ocaktaki işçiler ise kontrollü bir biçimde girişte göçük oluşturarak olası bir müdahaleyi önlemiş oldular. Eylem 11.gününde sona erdi. Açlık grevindeki işçiler 4 aylık maaşlarını alırken diğer işçilere 1750’şer TL verildi.
 
Tabi ki maden işçilerinin önünde sorunlar duruyor ve bu mücadelenin gerçek başarısı atılacak adımlara bağlı:
 
1- Maden işçilerinin ulusal düzeyde örgütlü bir birlikleri, sendikaları mevcut değil. Çünkü varolan maden sendikalarında korporatist bir anlayış mevcut. Öyle ki “paralel yapı operasyonlarıyla bu ocaklarda çalışan madencilerin ne ilgisi var. Ortada bir emek ve karşılığının ödenmemesi, madencilerin işsiz bırakılması durumu var. Bu ocaklara el koyan devlet ya ocakları çalıştırsın, ya da burada çalışanları başka ocaklarda işe alsın” diyen bir maden sendikası çıkmadı.
 
2- Tazminatlar, iş güvencesi ve eski patronun işçilere çektirdiği kredi borçlarının durumu belirsizliğini koruyor.
 
3- Balçınlar madencilerinin direnişi yalanlarla ve karalamalarla kırılmaya çalışıldı. “Gizlice yemek yiyorlar” demekten tutun da “bunlar paralelci”ye kadar. Oysa hak ve maaş gasplarının kökeninde rödovanslı sahaları işleten patronların ortak bir tavrı saklı. Soma sonrası çıkarılan ve maaşları yükselten yasaya uymamak.
 
Bu sorunlar şu an Türkiye’nin birçok madeninde de görülüyor. Bu noktada soruyoruz: AKP’li Çalışma Bakanı Süleyman Soylu ne yapıyor?
 
Avcılar Belediyesi direnişi: Avcılar Belediyesi’nde Tomurcuk adlı taşeron firmada çalışan temizlik işçileri iki ay evvel Belediye-İş’e üye oldular. Neden? Maaşlar geç veriliyordu ve bu durum kira, kredi kartı borcu vb. ödenememesine yol açıyordu. Diğer yandan sağlıksız bir çalışma ortamı, yer değiştirmeler, taşeron çavuşların baskısı vb. Bu durum karşısında ana işveren Avcılar Belediyesi kayıtsız kalmıştır.
 
Sendikal örgütlenme sonrası ise işten çıkarmalar ve direniş başladı, çöpler toplanmadı. Bu süreçte CHP’li Avcılar Belediyesi’ne yakın sosyal medya hesaplarını takip ettik. Yapılan direnişin “CHP’li belediyeyi yıpratma amaçlı olduğu” savunuluyordu ve bu durum karşısında parti gençlik kolları çöp toplayarak grev kırıcılığı yapıyordu.
 
Buradan basitçe ifade ediyoruz: Yaşanan sürecin parti yıpratma vb. ile ilgisi yoktur. İşçilerin hak arama mücadelesi hiçbir siyasi parti veya anlayış tanımaz. Bu bir emek mücadelesidir. Sürekli olarak işçi haklarından söz eden, taşeronu kaldırmayı ve sendikal örgütlenmenin önündeki baskıları kaldırmayı vaad eden CHP, eğer sözlerinde samimiyse bu sorunu derhal çözmelidir…
 
Avon Kozmetik direnişi: Avon 130 yıllık bir ABD şirketi. Milyarlarca dolarlık cirosu var. Sözkonusu olan kadınlara dönük ürün olunca her daim reklamlarını “güçlü kadın” imajı ile oluşturuyorlar. Ancak bunlar kapitalizmin bir yalanı. 
 
Yasadışı fazla çalışma, ağır ve sağlıksız çalışma koşulları, bel, boyun, bilek eklemlerinde kaçınılmaz meslek hastalıkları, mobbing, taciz… 10 yıllık 20 yıllık deneyime rağmen hala asgari ücret alan işçiler…  Kendilerine ve ailelerine zaman ayıramayan, fazla çalışma baskısı altında insanlar… Fazla mesai yapmayı reddettiği için işten atılanlar… Hakkını aradığı, sesini yükselttiği için işten atılanlar… İşte gerçek olan Avon’da kadınların güvencesiz olarak çalıştırılmasıdır (Tabi bir yandan da kadınların tüketim nesnesi olarak görülmesi…)
 
İşte tam da bu noktada Avon’un Gebze deposunda kadın işçiler hakları için sendikalaştılar, DGD-Sen’e üye oldular. Bunun üzerine Gebze deposunda çalışan 2 işçi ve İzmit deposunda çalışan 6 işçi işten atıldı.
 
Bu noktada işten atmalara son verilmesini, atılan işçilerin işe geri alınmasını, sendikalaşma hakkının tanınmasını istiyoruz… Avonun kadın direnişçilerinin dediği gibi “Güzelliğimiz gücümüzden, gücümüz dayanışmamızdan gelir”.
 
***
 
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi işçiler, kamu çalışanları, işçi aileleri, doktorlar, mühendisler, akademisyenler, gazeteciler, hukukçular ve onların örgütlenmelerinin oluşturduğu; devletten ve sermayeden bağımsız; sağlıklı ve güvenli çalışma mücadelesini yürüten bir koordinasyon, bir ağ, bir emek örgütüdür... 
 
 
Yazılı, görsel, dijital basından takip edebildiğimiz, emek-meslek örgütlerinden gelen bilgiler ile işçiler, işçi yakınlarının bildirimleri ışığında tespit edebildiğimiz ve her gün güncellenen bilgiler ışığında 2016 yılının ilk beş ayında yaşanan iş cinayetleri şöyle:
 
Ocak ayında en az 115 işçi,
Şubat ayında en az 143 işçi,
Mart ayında en az 160 işçi,
Nisan ayında en az 170 işçi 
Mayıs ayında ise en az 119 işçi yaşamını yitirdi…
 
Bu yılın ilk beş ayı itibarıyla ülkemizdeki şiddetlenen savaş ortamı ile birlikte sermayenin işyerlerinde uyguladığı baskı ve zor rejiminin en görünür biçimi olan iş cinayetleri de devam ediyor. 2016 yılının ilk beş ayında iş cinayetleri sonucu en az 707 işçi kardeşimiz aramızdan ayrıldı…
 
 
Son dört yılda Mayıs ayında yaşanan iş cinayetlerine bakarsak;
 
2013 yılının Mayıs ayında en az 114 işçi,
2014 yılının Mayıs ayında en az 427 işçi (Soma katliamı yaşanmıştı),
2015 yılının Mayıs ayında en az 167 işçi,
2016 yılının Mayıs ayında ise en az 119 işçi yaşamını yitirdi...
 
Mayıs ayında yaşamını yitiren 119 emekçinin 99’u işçi, memur statüsünde çalışan ücretlilerden; 15’i çiftçilerden/küçük toprak sahiplerinden ve 5’i esnaflardan olmak üzere 20’si kendi nam ve hesabına çalışanlardan oluşuyor... 
 
 
Tarım, inşaat, taşımacılık, belediye, metal…
İş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımına bakarsak;
 
İnşaat, Yol işkolunda 34 işçi; 
Tarım, Orman işkolunda 31 emekçi; 
Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 10 emekçi; 
Taşımacılık işkolunda 10 işçi; 
Belediye, Genel İşler işkolunda 6 işçi; 
Madencilik işkolunda 4 işçi; 
Metal işkolunda 4 işçi; 
Konaklama, Eğlence işkolunda 3 işçi; 
Savunma, Güvenlik işkolunda 3 işçi; 
Tekstil, Deri işkolunda 2 işçi; 
Enerji işkolunda 2 işçi; 
Gıda, Şeker işkolunda 1 işçi; 
Petro-Kimya, Lastik işkolunda 1 işçi; 
Basın, Gazetecilik işkolunda 1 işçi;
Çimento, Toprak, Cam işkolunda 1 işçi; 
Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 1 işçi; 
Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 1 işçi; 
Çalıştığı işkolunu belirleyemediğimiz 4 işçi yaşamını yitirdi…
 
 
Ezilme, göçük, servis/trafik kazası, düşme, kalp krizi…
Mayıs ayındaki iş cinayetlerinin nedenlerine bakarsak:
 
Diğer nedenlerden dolayı (intihar, silahlı saldırı, kalp krizi, yıldırım düşmesi, arı sokması, KKKA, dövülme) 37 işçi; 
Ezilme, Göçük nedeniyle 28 işçi; 
Trafik, Servis Kazası nedeniyle 22 işçi; 
Düşme nedeniyle 20 işçi; 
Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 7 işçi;
Elektrik Çarpması nedeniyle 3 işçi; 
Patlama, Yanma nedeniyle 1 işçi; 
Nesne Düşmesi, Çarpması nedeniyle 1 işçi yaşamını yitirdi…
 
 
6 kadın ve 119 erkek…
Mayıs ayında iş cinayetlerinde 6 kadın ve 119 erkek işçi yaşamını yitirdi...
 
 
Mayıs ayında iş cinayetlerinde 3 çocuk ve 42 yaşlı işçi yaşamını yitirdi...
15-17 yaş aralığında 3 işçi; 
18-27 yaş aralığında 14 işçi; 
28-50 yaş aralığında 52 işçi; 
51-64 yaş aralığında 34 işçi;
65 yaş ve üstünde 8 işçi;
Yaşını tespit edemediğimiz/bilmediğimiz 8 işçi yaşamını yitirdi...
 
 
İstanbul, Konya, Manisa, Muğla, Bursa ve Mersin…
Mayıs ayında Türkiye’nin 49 şehrinde iş cinayetlerinde işçi kardeşlerimizi yitirdik... Buna göre:
 
10 ölüm İstanbul’da; 
8 ölüm Konya’da; 
6’şar ölüm Manisa ve Muğla’da; 
5’er ölüm Bursa ve Mersin’de; 
4’er ölüm Ankara, Çorum, Kayseri ve Sakarya’da; 
3’er ölüm Balıkesir, Kocaeli ve Samsun’da; 
2’şer ölüm Adana, Afyon, Antalya, Aydın, Bingöl, Burdur, Denizli, Edirne, Eskişehir, Isparta, Karabük, Kırıkkale, Kırklareli Kırşehir, Malatya, Niğde, Sinop ve Zonguldak’ta; 
1’er ölüm Adıyaman, Ardahan, Batman, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Gümüşhane, Hatay, İzmir, Kahramanmaraş, Mardin, Rize, Sivas, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon, Tunceli ve Yozgat’ta yaşandı…
 
 
İş cinayetlerinin sorumlusu devlet ve sermayedir…
Adalet istiyoruz…
 
 
2016 / Mayıs ayında iş cinayetlerinde yaşamını yitiren Mürsel Güven, Şahin Aytaç, Vazha Abduladze, Ahmet Elahmed, Halis Arıtürk, Mehmet Şimşek, Şerafettin Aydın, Ali İhsan Arslan, Mustafa Altun, Ercüment Doğan, C.K., Burhanettin Dönmez, Mehmet Şeyhan, Halil Cebe, Şevki Yirmibeş, Ramazan Çalışkan, Fatma Aktaş, Dursun Ayar, Ümmügülsüm Coşkun, Kemal Karaduman, Gürsel Yıldız, Remzi Duman, Hasan Kaya, Ziya ., Mahmut Atalat, İsmail Kocabaş, Tülay Maraz, Ercan Dağ, Yücel Güneş, Mehmet Taşkıran, İsmail Kahraman, Coşkun Geriş, İbrahim Aslantaş, Sait Coşkun, Şadıman Yıldırım, Recep Tekin, Adem Karahan, Sinan Demiralay, Emin Özdamar, Mersiye Ebru Çorbacıoğlu, Ahmet Yazıcı, Ferhat Kurtoğlu, Salman Kaya, Ketevan Mgeladze, Osman Nuri Elmalı, İsmail Süder, Mehmet Baş, Rasim K., Hüseyin Maloğlu, Adnan Murat Alpaslan, Mustafa Tahtakale, Nihat Sevinç, Özgür Dermenci, Suat Kafesçi, Durali Akar, Ramazan Mengükan, Cemal Alıcı, Yunus Aydoğdu, Murat Yıldız, Selman Mertaslan, Serkan Ateş, Ramazan Işıkoğlu, İsmail Cengiz, Gökhan Öztürk, Cumali Kaya, Halis Nohut, Ahmet Akkaş, Engin Duvarcı, Hüseyin İsa, Ramazan Dağdelen, İbrahim Shafi, Musa Yıldız, Mehmet Gündoğan, A.P., Baba Altun, Kurtuluş B., Sevran Arlı, Abdullah Albayrak, Abdullah Topal, Mehmet Ali Akıncı, Ömer Gündoğdu, Veysel Altuner, Emrah Gültek, Adnan Özdemir, Ahmad Fayaz Sultani, Adil Bülbül, Resul Demirtaş, Recai Çakır, Yunus Bıçaklı, Mehmet Altunkaya, Fırat Kahvecioğlu, Turan Kahvecioğlu, Taner Yumuşak, Hami Güneş, Saffet Tatlı, Abdullah Din, Eyüp Şahin, Ali Çetin, Cemal Arıkan, Mehmet Ülkü, Vyacheslav Kuprin, Yeşim Alkan, Özgür Bodur, Leyla Erduran, Burhan Doğruer, Ahmet Er, Servet Ildız, Fatih Nair, Eray Çavuş, Bayram Çınar, Ercan Arslangiray, Özkan Bozkurt, Ali Osman Kaçar, Şenel Koyun, Ali Yıldırım, Özgür Ağa, Hilmi Koçan, Engin Aydınlı ve ismini öğrenemediğimiz bir işçiyi saygıyla anıyoruz!
 
İletişim
http://www.guvenlicalisma.org
http://www.facebook.com/guvenli.calisma 
https://www.facebook.com/yanginkulesi 
http://twitter.com/guvenlicalisma
[email protected]
0505 983 54 70 
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi